Yeni bir operasyon Kürtleri sınırdan geriye itebilir
PeyamaKurd - Joe Biden yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının ortasında önemli bir diplomatik rol oynarken, aynı zamanda Suriye'deki Kürt müttefiklerine karşı kara harekâtı tehdidinde bulunan ve bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ilişkilerinde de doğru bir denge stratejisi kurmaya çalışıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son beş yılda Suriye'ye dört kara harekâtı emri verdi. Erdoğan, PKK’nin devamı gördüğü Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı beşinci operasyonunu başlatmakla sinyali verdi. Söz konusu uyarılar, İstiklal Caddesi’ndeki patlamadan sonra geldi.
“Türkiye'nin, bu defa ciddi olduğuna inanıyoruz”
Ankara, patlamadan PKK’nin uzantısı gördüğü DSG/YPG’yi sorumlu tutarak hava operasyonu başlattı ve Kuzeydoğu Suriye'nin (Rojava) büyük bir kısmını kontrol eden ABD destekli ve çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu SDG mevzilerine yönelik yüzlerce hava saldırısı yaptı. Ayrıca PKK’nin, Kürdistan Bölgesi’ndeki mevzileri de bombalandı.
Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ABD'nin İstanbul patlaması için taziye mesajı gönderen ABD’yi reddetti ve Washington'un sınır ötesindeki Kürt gruplarını desteklediği için patlamada suç ortağı olduğunu ileri sürdü.
SDG yönetimi ise, vahim bir durumla karşı karşıya olduklarını söylüyor. SDG Genel Komutanlığı'ndan Newroz Ahmed, "Türkiye’nin bu defa, kara operasyonunu başlatma konusunda çok ciddi olduklarına inanıyoruz" dedi.
“Erdoğan sadece kendini düşünmüyor, zaman da uygun”
Ahmed, operasyonun sadece gelecek seçimlerde Erdoğan'ın kendi cumhurbaşkanlığını uzatmak için bir fırsat olarak görmediğini, Ukrayna'da olup bitenlerle çok sayıda ülkenin meşgul olması nedeniyle zamanlamanın Ankara için özellikle uygun olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler yaşanırken Rusya ve ABD’nin dış politikası ise dikkat çekti. İki rakip güç bir zamanlar Türkiye'nin, Suriye'de yeni bir kara harekâtı başlatma tehditlerine yönelik tutumlarında bir idi. Ancak Ahmed, bu durumun savaştan dolayı değiştiğini söyledi.
"Bölgedeki garantör ülkeler de meşgul" diyen Ahmed, “Devreye giren bölgedeki ülkeler, Türkleri harekâtı başlatmaktan caydıracak düzeyde güçlü bir mesaj vermedi. Özellikle, ‘Batı’ önceki kadar güçlü değil. Çünkü Ukrayna’daki savaş onları yordu” diye ekledi.
“Şu an için ABD ile SDG’nin çıkarları bir”
SDG’nin, ABD’ye yönelik endişe duyup duymadığı sorulduğuna ise, “Şu ana kadar ABD’nin bize yönelik tüm tutumları, ortak çabalara bağlı olduklarını gösteriyor. Şu an için SDG ve ABD'nin çıkarları bir. Ancak, geleceğin ne getireceğini hep birlikte göreceğiz” yanıtını verdi.
Suriye iç savaşı 12. yılına girerken hem Türkiye hem de SDG birbirini terör örgütlerini desteklemekle suçluyor. SDG ayrıca, yeni bir operasyonun Kürt güçlerini sınırdan daha da geriye iteceğinden endişe duyuyor.
SDG yetkilileri, Türkiye’yi İslamcı milis gruplara verdiği destekten dolayı doğrudan IŞİD'i desteklemekle suçluyor. Türkiye ise, IŞİD ile herhangi bir ilişkiyi kabul etmiyor.
Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği yetkilileri Newsweek'e konuşarak, "Türkiye, IŞİD ile mücadele eden Küresel Koalisyonun bir üyesidir. Başından beri karaya ayak basan ve IŞİD ile göğüs göğüse savaşan tek NATO müttefiki biziz” dedi.
ABD: “Endişelerimizi Ankara’ya ilettik”
Newsweek'e konuşan bir ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Son günlerde Suriye'de ve Türkiye-Suriye sınırındaki gerilim ve Suriye'deki sivillerin ve ABD personelinin güvenliği için bir tehdit. Endişelerimizi Ankara'daki muhataplarımıza ilettik” dedi.
Sözcü, ABD’nin müttefikleri SDG ile temas halinde olduğunu doğrulayarak, “Türkiye'nin tehditleri, IŞİD'e karşı olan harekâtlarımızı olumsuz etkileyebilir. Türkiye'ye ve bölgedeki ortaklarımıza, bu konudaki endişelerimizi ilettik. Askeri harekata şiddetle karşı çıktık" dedi.
Tom O’Connor | Newsweek
Çeviri-Düzenleme | PeyamaKurd
Bu kategoride yazarlar tarafından ifade edilen görüşler, kendilerine aittir ve PeyamaKurd’un bakış açısını yansıtmayabilir.
