Türkiye-ABD yakınlaşmasında 'yeni dönemin' belirleyici unsurları neler olacak?

Türkiye-ABD yakınlaşmasında 'yeni dönemin' belirleyici unsurları neler olacak?

PeyamaKurd – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden, NATO Zirvesi için gittikleri Litvanya'nın başkenti Vilnius’ta salı günü bir araya geldi. Görüşmenin havasını ve kullanılan dilin tonunu belirleyen gelişme ise pazartesi günü Türkiye-İsveç-NATO liderlerinin üçlü görüşmesi oldu.

Türkiye, İsveç’in ittifak üyesi olmasına ilişkin Katılım Protokolü’nü onaylanmak üzere TBMM’ye göndereceğini açıkladı. Ankara böylece başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin konuyla ilgili kaygılarını giderdi. İsveç konusunun sorun olmaktan çıkması, Erdoğan’ın hem Biden hem de diğer Batılı liderlerle diyaloğunu olumlu etkiledi.

Bu ortamda gerçekleşen Erdoğan-Biden görüşmesi, her iki ülke tarafından da olumlu ve verimli olarak değerlendirildi. Erdoğan, liderler arasında diyaloğun süreceği yeni bir döneme işaret etti. Biden da hem yayımladığı video mesajla hem de gazetecilere yaptığı açıklamalarla, Erdoğan’ın liderliğini övdü ve birlikte çalışma isteğini dile getirdi.

Öncelik F-16'ların satışı

Türkiye-ABD ilişkilerinin bundan sonraki seyrini belirleyecek unsurlar arasında hem ikili hem de küresel ve bölgesel konular bulunuyor.

Bu konuların başında Türkiye’nin ABD’den satın almak istediği 40 adet yeni F-16 savaş uçağı bulunuyor. Türkiye, hava kuvvetlerinde bir zafiyet yaşamamak için 2021 sonunda ABD’den, 40 yeni F-16 ve filosundaki mevcut uçaklar için de 79 adet modernizasyon kiti almak istediğini bildirmişti. İkili ilişkilerdeki sorun ve Amerikan Kongresi’ndeki Türkiye karşıtı ortam nedeniyle süreç tamamlanamamıştı.

Türkiye’nin İsveç’e gerekli onayı vereceğini açıklamasının, F-16 satışı konusunda başından bu yana istekli olan Biden yönetiminin elini güçlendireceği değerlendirmeleri yapılıyor. Amerikan basınına yansıyan haberlerde ise F-16 satışının yakında Kongre'de görüşülebileceğine dikkat çekiliyor.

Ayrıca Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Vilnius’ta son derece olumlu atmosferde bir görüşmeleri ve Erdoğan’ın basın toplantısında Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarını Yunanistan’a karşı kullanmak gibi bir niyetinin olmadığını kaydetmesi de Amerikan Kongresi’ne olumlu yansıyacak gelişmeler arasında görülüyor.

S-400 konusunda ilerleme olur mu?

Türkiye-ABD ilişkilerine son dönemde en çok zarar veren gelişmelerden biri, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması ve bunu 2019'da topraklarında konuşlandırmasıydı.

Bu gelişmeye son derece sert yanıt veren ABD, önce Türkiye’yi F-35 yeni nesil savaş uçağı programından çıkarttı, daha sonra Ankara'ya ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamında beş maddelik bir yaptırım paketi uyguladı. Hala yürürlükte olan yaptırımların kalkmasının tek yolu, Türkiye’nin S-400 sistemine ev sahipliği yapmaması.

Diplomatik kaynaklar, S-400 sorununun nasıl çözüleceğine ilişkin taraflar arasında henüz bir anlayış birliğinin gelişmediğine dikkat çekiyor. Olası çözüm yolunun, Türkiye-Rusya ilişkilerine yansımaları olacağına dikkat çekiliyor ve bunun da durumu daha da karmaşıklaştırdığı belirtiliyor.

ABD ile en önemli sorun Kuzey Suriye

Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorun Washington’un Kuzey Suriye’de (Rojava) büyük kısmını Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG), IŞİD ile mücadele için askeri ve siyasi destek vermesi oluşturuyor.

Türkiye, YPG'nin Suriye’nin kuzeydoğusunda ayrı bir devlet kurmayı hedeflediğini iddia ediyor. ABD’nin askeri desteği sayesinde bu bölgede YPG’nin hakimiyet kurduğunu belirten Türkiye, en son Ekim 2019'da düzenlediği sınır ötesi operasyonlarla bu projeyi engellemek durumunda kaldığını kaydediyor.

Bu iddiaları reddeden ABD, SDG ile ilişkinin taktiksel olduğunu belirtiyor, amaçlarının IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek olduğunu vurguluyor.

Erdoğan-Biden görüşmesinde bu konunun ne kadar yer tuttuğu bilinmiyor. Ancak Erdoğan, NATO Zirvesi sonunda düzenlediği basın toplantısında isim vermeden “ABD’nin terör örgütleriyle çarpık ilişkisinin” verdiği zarardan bahsetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada ise, “Washington’un SDG ile ortaklığının süreceği” ifadesi dikkat çekti.

Bu konuda yakın dönemde kesin sonuç çıkması beklenmiyor. Buna karşın Türkiye’nin Suriye ile normalleşme sürecinin de ABD’de rahatsızlık yarattığı biliniyor. İki sürecin nasıl gelişeceği hem sahadaki gelişmelere hem de Türkiye-Suriye normalleşme görüşmelerine bağlı olarak görülecek.

Ukrayna konusunda görüşler örtüşüyor

NATO Zirvesi’nde görüldüğü gibi Batı açısından en yaşamsal konu, Rusya’nın işgal girişimiyle başlayan Ukrayna savaşı. Türkiye’nin savaş boyunca izlediği politika, genel olarak Batı tarafından yapıcı ve olumlu karşılanıyor.

Bu kapsamda Erdoğan’ın, Zelensky’nin son Türkiye ziyaretinde verdiği mesajlar ve alınan kararlar hem Kiev hem de NATO başkentleri tarafından olumlu karşılandı.

Bu sürecin en önemli başlıklarından biri tahıl koridoru girişimi. Türkiye’nin girişimin sürmesi için yürüttüğü diplomasi takdir görüyor. Ayrıca Tahıl koridoru girişiminin uzatılmasına ilişkin alınacak olumlu bir kararın Ankara’nın rolü ve ağırlığı açısından olumlu etkiler yaratacağı öngörülüyor.

Rusya'ya yaptırımların delinmesi olasılığı

Bu süreçte Batı’da soru işareti yaratan konu ise Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin giderek derinleşmesi ve nükleer santral inşası gibi stratejik alanları da kapsaması.

Diplomatik kaynaklara göre taraflar arasında bu konuda yeterli bir diyalog ve işbirliği ortamı var ve yakın gelecekte ciddi bir sorun çıkması beklenmiyor.

Bununla beraber Putin’in ağustos ayında Türkiye’ye yapması beklenen ziyaret ve bunun hem Türk-Rus ilişkilerine hem de Ukrayna savaşına etkileri, dikkatli şekilde izlenecek gelişmeler arasında bulunuyor.

Beyaz Saray'a davet gelir mi?

20 Ocak 2021’de göreve gelen Joe Biden, Erdoğan ile zirveler marjında birçok kez bir araya geldi ama Türk Cumhurbaşkanı’nı resmi bir ziyaret için davet etmedi.

Erdoğan, en son Donald Trump’ın başkanlığının ilk aylarında 15-16 Mayıs 2017’de Beyaz Saray’da ağırlanmıştı.

Erdoğan, Biden ile görüşmesi sırasında iki ülke arasında kurulan Stratejik Mekanizma’ya atıfta bulunmuş ve bu mekanizmanın bundan sonra liderler düzeyinde sürmesi gerektiğini kaydetmişti. Ancak henüz Beyaz Saray’dan Erdoğan’a resmi davet gittiğine ilişkin bir açıklama ya da bilgi bulunmuyor.