Feryad, kelime itibari ile yüksek ses ile yardım istemek olsa da bunu bir değil belki bin adım ötesine götürerek avazımın çıktığı kadar çığlıklarımı bütün kainata haykırmaya çalışacağım.

Bu feryad için en az on geçerli sebep var:

Milliyetsizlik için feryad,

Vatansızlık için feryad,

Onursuzluk için feryad,

Cehalet için feryad,

Feodalitelik için feryad,

Partizanlık için feryad,

Marifetsizlik için feryad,

Hiyanet için feryad,

Ittifaksıızlık için Feryad

Zalim düșmana karșı çaresizlik içinde kıvranan mazlum halk için feryad, figan…

İnsanın fıtratında ve yaratılıșında iyilikleri ile iftihar ve övünme, yanlıșlarında da pișmanlık ve mahcubiyet vardır. Bundan dolayıdır ki, vicdanları tefessuh ve yok olmamıș birisi yanlıșlarından ve günahlarından pișmanlık duymalı ki, Cenab-ı Allah da affedebilsin.

Bunun için kaide ve kanunlar konulmuștur. Manevi alemde bu kaide ve kanunlar cari iken , maddi alemde de Latife-i Rabbani`ye ye ayinedarlık yapan vicdan, hamiyet ve gayret sosyal hayatta da bizlerden ayni kanun ve kaidelere riayet ederek muvafak ve bașarılı olmamızı bizlere emretmektedirler.

Gelișmișliklerini tamamlamıș ya da gelișmekte olan üklelere bakacak olursak, sayi ve keyfiyet cihetinde çoğu Kürt halkından daha az olmalarına rağmen, özgürlük ve istiklallerinden dolayı izzet ve iftihar ile yasamaktadırlar.  Dünyanın son yüz yılda geçirmiş olduğu iki büyük cihan savașlarına rağmen, bugünkü muassır medeniyet seviyesine ulașmayı bașarmışlardır.

Avrupa’nın yarısından fazlası kavimler sayı olarak biz Kürt halkından az iken, Körfez ülkeleri sayı olarak Kürt halkı ile kıyas-ı meel farik iken acep bizlere ne oldu da kurtların pençeleri arasında kalmıș kuzu gibi inim inim inlemekteyiz.

Kiyaniler, Keldaniler, Medler ve Mitaniler, Selahaddinler, Qadi Muhammedler ve Saidler başlarını kaldırsalar bizimle iftihar mi edecekler yoksa yüzlerimize mi tükürecekler?

Ey Kürt halkı! Yüzyıllar öncesinde, așiretvari ilkel yașam koșullarında bile Kürtler birbirlerine bağlılıkları sebebi ile Arap, Türk, Fars, Moğol ve Mançurlardan kendilerini muhafaza etmeyi bașarmıș iken, enaniyet, benlik, hodgamlık, hodperestlik, ego ve tarafgirlik fikri bizleri Ortaçağ koşullarında bırakan en büyük etkenler değiller mi? Evet daha önce ağalık fikri șimdi de partizancılığa aldanarak elimizdeki imkanları kaçırdığımız gibi, mefahirlerimize  de hak ettikleri saygı ve hürmeti ifa etmediğimiz icin onlar da bizlerden küsüp sırt çevirdiler. Bu altı  nedenden ötürü zillet ve sefaletin derekelerine düșmeye müstahak olduk.

Metropollerde evlatlarımızı katlederek cesetleri üzerinde poz verenler yada katliamlarını sosyal mediada üzerinde paylașma cesaretleri, ihtilafımızdan istifade etmek değil de nedir. Kırk milyonluk bir kavim omuz omuza verse acaba dünyayı titretmez mi?

Ey düșmanların çizmeleri altında ezilen ve dünyalarını kaybetmiş ve ahiretleri de büyük tehlike altında olan Kürtler!

Gelin mefahirlerimizden dahalet edelim. Özür dileyerek aff isteyelim. Hep birlikte kardeşlik ve birlik elimizi kendilerine uzatarak bey‘at edip söz verelim. Belki o zaman sahili selamete çıkma ıșışığı bizlere de görünecektir. Geri kalmışlığın uykusundan kalkıp medeniyetin öncü degerleri ile geleceğe aday olalım. Cehalistan ülkesinin ihtilaf derelerini ve gelecegimize en büyük manileri  olan enaniyet, benlik ve partizanlık dağ ve tepelerini medeniyete giden milli sevgi ve tek vücut yol ve köprüleri ile donatalım.

Aziz Kürt Halkı! Dinimiz, milliyetimiz ve iyi hasletlerimiz bizler icin sair kavimlerle müsabaka meydanına çıkmaya yetecek kıymet ve değerdedirler. Gelin İsrafilin Sur`una benzer ümidimiz ve inancımızı toplayarak “ben“ degil, “biz“ havuzunda eriterek Kürtlük cesedine kuvvet verelim. Hem dünyada hem de ahirette izzet sahibi olabilelim.

Yașasın kardeşlik! Yașasın birlik!

Gebersin hıyanet! Kahr olsun ihtilaf!

---

Hüseyin Naci

26.06.2021

 

Yazarın Diğer yazıları: İsrail ve Orta Doğu 'Lidercikleri'

 

---

(℗) PeyamaKurd

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtmaktadır. PeyamaKurd'un yayın politikası ve editoryal paradigması ile her zaman uyumlu olmak zorunluluğu yoktur.